Siyasal İletişimin ve Medyanın Etkisi
Kıymetli okuyucular,
Bu hafta sizi, birbirini var eden ve birbirinin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıyan iki kavram hakkında kısaca bilgilendirmek istedim. Bunun gerekçesi olarak, yerel seçim kampanyalarını yürütmeye çalışan siyasi aktörlerimizin ‘Siyasal İletişim ve Medya’yı romantik birer kavram gibi algılamaları; yanlış ve yetersiz kullanmalarıdır.
Malum yerel seçimler için son düzlüğe girdik. Siyasi aktörler çalışmalarını sürdürürken, her seçim döneminde olduğu gibi ideolojilerine göre farklı siyasal iletişim yöntemleriyle karşımıza çıktı.
Medya ve siyaset, alternatifi olmayan ve toplumun şekillenmesi bakımından günümüzde en önemli rolü üstlenen faaliyet alanlarıdır. Siyasi dilin, mevcut toplum yapısına en uygun şekilde kullanılması, seçimlerde başarıyı da beraberinde getirmekte. Buna aracı medyadır. Siyaseti ve siyasi figürleri ayakta tutan da yine çağımızın ortak dili olan medyadır.
Yine siyasal iletişimin de en önemli ve en gerçek aracı medyadır. Liderler, kitleler üzerinde hükümeti sağlamak ve girişmiş oldukları aksiyonlardan verim alabilmek için medyanın yadsınamaz gücünü kullanır. Buna göre kendilerine uygun olan siyasal iletişim modelini belirleyip benimseyerek yola çıkarlar. Doğru veya yanlış söylemlerine ilk olarak kendilerini inandırırlar. Dolayısıyla her liderin farklı bir siyasal iletişim dili var. Kimisi tercihini kutuplaştırmadan ve ayrıştırmadan yana kullanır; kimisi sakin ve barışçıl bir dilden yana... Neyi, nasıl tercih ederlerse etsinler aracı medyadır. Bu nedenle medya, siyasi aktörlerle halkın arasındaki köprüdür. Seçimler de ister genel ister yerel olsun bu köprünün doğru kullanılmasıyla kazanılır.
Sosyal medyayı, radyoyu, televizyonu, gazeteyi doğru kullanmayan siyasi aktörlerin, siyasal iletişim başta olmak üzere hiçbir siyasal etkinlikte başarılı olma şansı yoktur. Gelinen noktada bulunduğumuz çağın gereği budur.
Veli KELEŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.