Haber Merkezi - Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu, (KESK) kamu çalışanlarının sosyal yaşamlarına, ekonomik ve demokratik haklarına, ülkenin barışına ve özgürlüğüne dair, gerek toplu iş sözleşmelerinde gerekse ülkedeki emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinde eşit yaşamı savunmak için halkların çıkarları doğrultusunda politikasını sürdüren KESK, bütün kamu çalışanlarının görüş ve önerilerini almak için kamu emekçileri hareketinin mücadelesine şekil vermek noktasında Türkiye genelinde ziyaretler gerçekleştiriyor.
Bu kapsamda KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Fikret Aslan ve BES Genel Merkez Yöneticisi Meryem Çark, Mersin’e ziyaret gerçekleştirdiler. Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde gerçekleşen ziyarette konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, kapitalizmin sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde doğayı, uygarlığı, insanlığı tehdit ettiğini ve bu alanlara vantuzlarını uzatarak korkunç saldırılarını gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu saldırıların dünyanın her tarafında otoriterleşmeye yol açtığını belirten Köse “Bu otoriterleşmenin yansımalarını kendi ülkemizde yaşıyoruz. Akp ve dikdatörlük, saltanat, ihtişam her gün gözümüze çakılıyor” ifadelerini kullandı.
“TARİHSEL HAFIZAMIZ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Yaşanan süreçte kadına karşı yapılan yoğun saldırılarla karşı karşıya olduklarını ifade eden Köse “Bunun en önemli göstergesinin somutlaştığı ve kadın isyanına yol açan Mersin’deyiz. Bu saldırılar sadece sözle değil aslında yeni iş gücü rejiminin oluşturulması bağlamında kadına dönük saldırılar olarak devam etmekte. Gençliğe saldırılar devam ediyor. Onların geleceksizleştirilmesi hepimizin geleceksiz olması anlamına geliyor. Yeni kuşaklara eğitim vasıtası ile onların, biatçi iş gücü olarak yoğrulması diye ifade ettiğimiz eğitime olan saldırıları iktidarın 13 yıllık politikalarında görmekteyiz. Köylere saldırılar da devam ediyor. Zeytin ağaçları katlediliyor, sahiller katlediliyor. Köylüler yoksunlaştırılıp mülksüzleştirilerek yoksullaştırılıyor. Tarihsel hafızamız yok edilmeye çalışılıyor. Kentlerin ortak mekânı olan alanlar 1 Mayıs gibi bayramların kutlandığı alanlar şu anda emekçilere yasaklanıyor. KESK olarak bize yapılan saldırılara karşı diktatör, tekçi, yekpare iktidar hırsı ile hareket eden Ak Parti politikalarına karşı bu dönemde bazı faaliyetler yürüteceğiz” diye konuştu.
“HİÇBİR İKTİDAR BU HAFIZAYI YOK EDEMEMİŞTİR”
Hiçbir iktidarın tarihsel olarak bakıldığında ne kadar diktatör olursa olsun, insanlığın hafızasını yok etmeye gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Köse “Hiçbir iktidar bu hafızayı yok edememiştir. İnsanlık bu iktidarları tarihin çöplüğüne göndermeyi bilmiştir. 2 yıl önce iktidar beslemesi konfederasyonun yaptığı satış sözleşmesi ile aslında bizim çeşitli haklarımız Akp’ye peşkeş çekilmiştir. Toplu iş sözleşmeleri aslında yetkili değil yetkili sendikacılıkla kazanılacak süreçlerdir. Adım adım bu süreçten başlayarak fiili, meşru sendikal haklarımızı kullanarak, toplu iş sözleşmesine geçiş stratejisi uygulayacağız. Şuan da Türkiye’nin bütün illerinde bağlı iş kollarımıza emekçilerin gerçek taleplerinin neler olduğu toplu iş sözleşmeleri görüşmelerine taşıyacağız. O talepler üzerinden bir mücadele yürüteceğiz. Toplu iş sözleşmelerine paralel olarak yine örgütlenme faaliyetimiz devam etmekte. Örgütlenme faaliyetimiz elbette ki iktidar beslemesi konfederasyona karşı bir büyük kampanya gerçekleştireceğiz. İdeolojik olarak onları her yere her türlü tartışma ortamına davet ediyoruz” dedi.
“SENDİKALARIN SORUNU; GÜVENCESİZLEŞTİRME, ÖRGÜTSÜZLEŞTİRMEDİR “
Örgütlenmede de kadınların birinci sırada yer aldığının altını çizen Köse “Çünkü sendikal hareketin geleceğine baktığımızda kadınların olmadığı sendikaların hiçbir geleceği olmadığını düşünüyoruz. Ülke içinde yürüttüğümüz sendikal faaliyetleri uluslar arası faaliyetle beslemekteyiz. Şuan da işçi ve emek hareketinin geleceği aslında sadece bizim ülkemizde değil, dünyada tehdit altındadır. Bütün ülkelerin sendikaların sorunu; güvencesizleştirme, örgütsüzleştirmedir. Toplu iş sözleşmelerinin ortadan kaldırılmasıdır. Onun için biz tarihsel hafızamızı zorlayarak yeniden uluslar arası işçi hareketinin birliğini sağlayarak, sadece kendi ülkemizde mücadele etmek değil, toptan bir mücadeleyle bu barbar kapitalizme karşı, bizi yeniden itmeye çalıştığı vahşi koşullara karşı toptan bir karşılık vermekle yüz yüzeyiz” şeklinde konuştu.
“FAALİYETLERİMİZ BÜTÜN İLLERDE SÜRECEK”
Mersin’de çok önemli kritik problemler yaşanmakta olduğuna dikkat çeken Köse sözlerini şöyle noktaladı; “KESK’e saldırılar var ama Mersin’de daha büyük saldırılarla yüz yüzeyiz. Eğitimsen üyelerimizin Kobani olayları sırasında iş bırakma eylemleri sırasında son derece insanlık adına doğru olan ve yapmamız gereken iş bırakma eylemi, şuan da çeşitli yaptırımlarla, cezalarla yüz yüzedir. Buna dönük olarak ta biz mücadelemizi yürüteceğiz. İç güvenlik paketi aslında iktidarın gitme korkusuyla açığa çıkardığı bir pakettir. Çünkü seçimlerden sonra tek parti olarak çıksa dahi Akp neoliberal taarruz, çok daha büyük boyutta yansıyacaktır.
Sosyal patlamaların önünü kesmek için. Kendi iktidarlarını sağlama almak için daha büyük saldırılar gerçekleştirecekler. Biz KESK faaliyetlerimiz bütün illerde sürdüreceğiz. Emeğin, emekçinin, işçinin hakları her şeyden önce gelir. Bu haklar doğrultusunda vereceğimiz mücadelemizde hepinize kolaylıklar dilerim”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.