Haber Merkezi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, bugün Ankara'da 2 farklı noktada meydana gelen alçak saldırı sonrası bir basın açıklaması yaptı.
Özyiğit yaptığı açıklamada, "Bizce fail, bu ülkenin güvenlik ve istihbarat birimlerini, kendi siyasi ikbal ve çıkarları için kullanan siyasi iktidardır. Bizce fail, hangi terör örgütü tarafından yapılmış olursa olsun bu katliamı önleyemeyen siyasi iktidardır" dedi.
Özyiğit açıklamasında şunları kaydetti: "Bugüne Ankara'da meydana gelen patlama sonucu 30’un üzerinde ölü ve yüzlerce yaralı haberiyle başladık. Daha Diyarbakır ve Suruç’taki katliamların sorumluları bulunamadan böyle üzücü bir olayın yaşanması genel seçime giderken milli iradenin üzerinde bir kez daha baskı unsuru oluşturmaktadır.
Daha önce de “400 vekil verseydiniz böyle olmazdı” diye bir açıklamanın olması ülkenin dikta rejimi ile yönetilmesi ve karanlık günlerin geleceğinin habercisi niteliğindeydi. “Savaşa inat Barış Hemen Şimdi” adlı yürüyüşte bombaların patlatılması ülkemizde iktidar hırsı uğruna kan döken faşist zihniyeti gözler önüne sermektedir.
Suruç'taki katliamın hemen ardından başlayan şiddet dalgası ne yazık ki, dün Türkiye'nin başkentine taşındı. Günler öncesinden duyurusu yapılan, hazırlıkları yapılan, güzergâhı belirlenen bir miting öncesinde iki ayrı patlama gerçekleşti. Kimse bizden, bu patlamalardan devletin, istihbarat birimlerinin haberinin olmadığına inanmamızı beklemesin. Bu ülkenin başkentinin göbeğinde, önceden planlanmış bir miting sırasında patlama oluyorsa, onlarca yurttaşımız ölüyorsa bizce fail bellidir. Bizce fail, bu ülkenin güvenlik ve istihbarat birimlerini, kendi siyasi ikbal ve çıkarları için kullanan siyasi iktidardır. Bizce fail, hangi terör örgütü tarafından yapılmış olursa olsun bu katliamı önleyemeyen siyasi iktidardır.
Suruç'un ardından Ankara'da yaşanan bu katliam, bizlere 1 Mayıs 1977 Katliamını hatırlattı. O katliam da derin devlet organizasyonuydu ve aradan yıllar geçmesine rağmen failleri bulunamadı. O dönemde de siyasi çıkar ve ikballeri uğruna toplumda kargaşa, korku, panik yaratmak isteyenler vardı, bugün de var.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. AKP hükümetinin ve sarayın eline, Temmuz ayından bugüne 4 ay içinde iki büyük katliamın kiri, onlarca masum yurttaşımızın kanı bulaşmıştır. Devleti yönetenler, bu ülkenin laik, demokratik rejimini değiştirmek hevesinde olanlar, en küçük polis memurundan Saray'daki kişiye kadar bu katliamlarla ilgili hesap vermek zorundadır.
Bu halk, eninde sonunda bu hesabı soracak, bu odakların yaratmak istediği korku imparatorluğuna rağmen bu ülkede demokrasi dışında, laiklik dışında, bir rejime, bir diktatörlüğe asla ve asla izin vermeyecektir.
Türkiye acıya ve kana bulanmayı hak etmiyor. Biz güzel bir ülke istiyoruz, huzur içinde yaşayacağımız bir ülke istiyoruz. Neden gençlerimiz katledilsin. Görüş farklılıklarımız olabilir, olması da son derece doğaldır ama dayatmayı terör noktasına taşımak hangi vicdanın kabul edeceği bir şeydir. Bizler bu yüzden Önce İnsan, Önce Birlik, Önce Türkiye diyoruz.
Katliamda hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı dilerim."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.