• BIST 9128.97
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İçel 18 °C

Ara başlıklara değinmeler

Ara başlıklara değinmeler
Vatan Partisi Anamur İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Uğur Afyoncu, "Ara başlıklara değinmeler" başlıklı yazısında gündemi değerlendirdi. İşte o yazı...

Değişik günlerde dost sohbetlerimiz,  son dönemin  -dolar- Euro- yükselişi ile vitese takılmış araba gibi zamların yağmur gibi yağması üzerine ve de bunların seçimlere nasıl yansıyacağı üzerine yoğunlaşmakta. Bu yazımızda sadece ekonomik değerlendirmeleri esas alacağız. Bölünme konusundaki görüşlerimiz sonraki yazılarımızda ele alacağız. 

Ekonomimiz Tansiyon Tanımıyor

Türk ekonomisinin tansiyonu, bir iniyor, bir çıkıyor derken, tamamen tansiyon hastası oldu ve kronikleşen bir yapı kazandı demektir.  Tüm müdahalelere karşın ekonomiyi yüksek tansiyon hastası oldu.

Palyatif geçici önlemler, demeçler, laf ebeliği ile ekonomiye verilen zararı ortadan kaldırmak olası değildir.

Dünya Bankasını, İMF’ nin Kredi Kuruluşlarının sürekli’’ Döviz stoklarınız artsın, Değilse başınız fena ağrır’’ uyarılarına karşı, her şeyi bilen Başbakan - Cumhurbaşkanı iplemediler. Umurlarında olmadı. İkide bir Merkez Bankasına müdahale etmekle siyasi şov yaptıklarını zannettiler.

Oysa felaket kaçınılmazdı.  Yılbaşından bu yana dolar 2,30 dan 2,70 seviyelerine geldi.  Buna paramı dayanır?

Rusya bile, rublenin devalüasyonun da, 450-500 Milyar dolar ile müdahale etmesine karşın bu miktar bile yetmedi. Ve onca milyar dolar eridi.

Yabancı Sermaye Kaçıyor

Ekonomimizdeki dalgalanmalar, çalkantılar, AKP- Cemaat çatışması ve komşularımızdaki olumsuz gelişmeler( Irak- İran- Yemen vb) borsada ve tahvilde yatırımı olan yabancı yatırımcılar, ürküyor ve yurt dışına kaçıyor. Nedeni? Ülkemizin geleceğinin belirsizliği, Yerli ve Yabancı yatırımcı sülükleştiği için onlar açısından önemli olan kazanmak.

Kendilerini riske atmazlar. Bu saatten sonra, temel mallara yada ara mallarına yatırım yapacak yabancı sermaye, bırakınız  önündeki on  yılların güvenliğini, bir yıl sonrasının karanlığını sezdiği anda  gelmez. Gelmiyor.

Türkiye’ ye gelen sıcak para, kapkaç ekonomisine,  borsaya, kumarhane, sektörüne, kara para aklama işine, uyuşturucu vb, sahalara gitmektedir, kısa sürede vurgun yapıp, güvenli gördüğü limanlara sığınmaktadır. Bizler bu tür para trafiğine’’ Kumarhane Ekonomisi, Sülük Ekonomisi, Eroin Ekonomisi” vb. sıfatlar veriyoruz.  Olayların bu sonuçları yaratması da gayet doğaldır. Çünkü – paranın giriş çıkışına kontrol getirmediniz mi bir gecede gelir, çarpar, çalar ve çıkar gider.

Her şeyi bilen Cumhurbaşkanı’nın ve bazı Nazırlarının son bir-bir buçuk aydır merkez bankası üzerine kurmak istediği ‘’ faiz indir’’ baskısı, piyasaları olumsuz etkilemiştir. Türk Lirasının %20’leri aşan bir oranda devalüe ( değer kaybettiği) edildiği bir ortamda faiz indirmek, intihar olur. Aksi durumda, ihanetin devamıdır.

İşler İyi Gitmiyor

Bakınız, çevremizdeki ülkelerle Ticari bağımız neredeyse yok. Irak öyle, Suriye öyle Mısır öyle, İran öyle Rusya derseniz daha bir beter. Çünkü bu yıl Turist sayısında yabana atılmaz bir azalma olacağı resmi makamlarca sıklıkla açıklanmaktadır. Üstelik yaş sebze ve meyve ihracatçıları da bu zorlukları yaşadıklarını beyan etmekteler.  İnşaatçılarımız rublenin değer kaybından yakınmaktadırlar. Konut satışları, durma noktasında.

Kredi kartı ve bireysel kredi borcu olanlar icra dairelerinde kuyruktalar. Büyük işletmeler kredi kullanmıyor. Dereceler düşme kuruluşları (Fitch), dünya bankası, Amerikan Merkez Bankası vb. Türk bankalarının 2015 yılında zorda kalacaklarını açık açık beyan etmekteler.

Sonuca yaklaşırken: Bütün bunlar Ülkemizde olup biterken Hükümetin ve Cumhurbaşkanının üst üste açıklamak zorunda kaldığı kapıya dayanan kriz ve buna bağlı yeni ekonomik eylem planları, sorunu çözecek boyuta kısmen işaret etmekle birlikte, kimyası gereği sert önlemleri alacak kadro ve cesaretten yoksundur.

Üretim ekonomisini uygulamak, paranın koşullu giriş çıkışını kontrol etmek bir bilgi, birikim, cesaret ve program işidir.

SONUÇ (Netice-i Kelam)

Sohbetlerimizde bunları konuşurken tartışırken, peki kardeşim sizin hep eleştirilerinizi duyuyoruz. Çözüm önerileriniz nedir? gibi sorulara da muhatap olmaktayız. Ülkemizin önünü açacak çözüm önerilerimizi de programımızdan kısaca özetliyoruz:

1-     Ekonomide öncelik halkın refahıdır. Bu konu da iç ve dış saldırılara karşı bir milli direnme ekonomisi yapılandırılacak, ülkemizin doğası ve kaynakları, korunup geliştirilecek, bölgeler arası dengesizlikler giderilecektir.

2-     Kamu kesimi öncülüğünde halkçı, planlı, karma ekonomi siyasetleri uygulanacaktır.

3-     Ekonominin etkin işlemesi için nitekim ve hizmetlerin halkın ihtiyaçlarını karşılaması esaslı PLANLAMALAR yapılacaktır.

4-     Devlet Tahvili ve hazine bonolarından vadesi 10 yıl içinde dolacak anapara ve faiz ödemeleri, yeni bir plana bağlanacak, İÇ BORÇLAR ertelenecektir.

5-     Dış borç ve anapara ve faizlerin ödenmesi için,  yine planlı olarak taksitlere bağlanacak, bunun için sıkı pazarlıklar yürütülecektir.

6-     İMF’nin dayatmaları kaldırılacak, paranın giriş-çıkışı kontrol altına alınacak ve İMF ile bağlantı kesilecektir.

7-     Merkez Bankası güçlendirilecektir. Dolar ve Euro’nun saltanatına son verilecektir. Türkiye’de Türk Bayrağı altında Türk Lirası olacaktır.

8-     Kaynaklarımızı çarçur eden, küçük birikim sahiplerini soyup soğana çeviren İMKB yeniden düzenlenecek ve Emtia Borsaları canlandırılacaktır.

9-     Bankacılıkta yabancı Sermayeye izin verilmeyecek, bankacılık millileştirilecektir.

10-   Servet beyanında bulunma mecburiyeti getirilecek, NERDEN BULDUN KANUNU ÇIKARILACAKTIR.

11-   Acilen, Vergi Reformu kanunu çıkarılacak ve uygulanacak.

12-   Yabancı Sermayenin dolaşım ve faaliyeti( giriş-çıkış) milli ekonomimizin gelişmesine katkıda bulunma şartına bağlanacak.

13-   Özelleştirmelere son verilecek, bu güne değin özelleştirmeler stratejik sektörler yeniden milletin hazinesine kazandırılacak yani, millileştirilecektir.

14-   Tarıma destek verilecek, ucuz gübre, ucuz mazot ucuz kredi vb. kolaylıklara destek verilecektir.

15-   Parasız eğitim-parasız sağlık hizmeti sağlanacaktır.

16-   Toprak reformu mutlaka yapılacaktır.

17-   Yabancıya toprak satışı yasaklanacaktır.

18-   Türkiye’de üretilen mal ve hizmetler, dışarıdan alınmayacaktır.

19-   Yeterli ücret, maaş ve taban fiyatı uygulanması hemen yürürlüğe konacaktır.

Yukarıda ana hatları ile sıralamaya çalıştığımız, program ve içeriklerini diğer siyasi partilerin programlarında görmek mümkün değildir.

Çünkü; programlarının temelini İMF’ ye, büyük sermaye kuruluşlarına vb kurumların yönlendirmelerine göre oluşturmaktadırlar. Ekonomik programlarının temeli yatırıma değil, tüketime, özelleştirmeye, sıcak para ticaretine, ranta ve en önemlisi de SÖMÜRÜ DÜZENİNE dayalıdır. Bunun böyle olduğunu geçmiş dönem düzen partilerinin iktidarlarında ( 1950’ li yıllardan bu yana uygulana gelen Amerikancı, dışa bağımlı iktidar uygulamalarında görmekteyiz.)

Bu süreci, sadece yurdumuzda değil bizim gibi geri bıraktırılmış ülke ekonomilerinde de her zaman görme olanağı mevcuttur.  Ülkemizin,  kaynak sorunu yoktur. Kaynaklara nasıl müdahale edileceği sorunu vardır.  Sorun kaynakların nereye bağlanacağı sorunudur.  Yetmiş yıllık iktidarların yaptığı gibi,  kaynakları bir avuç vurguncuya, soyguncuya, hortumcuya, tefeciye vb. bağlarsanız, bu güne gelirsiniz. Yok, eğer kaynakları, üretime, eğitime, sağlığa, kısaca kamuya (halka) bağlarsanız, refaha, huzura, aydınlanmaya ve toplam olarak gülümseyen bir ülkeye gidersiniz.

Son söz:

Halkımıza iki şey vaat ediyoruz;

1-     ÜRETEN TÜRKİYE

2-     Ürettiğini Paylaşan ve BİRLEŞEN TÜRKİYE 

 

Bu haber toplam 1908 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Mustafa Ölmez: Risk almak, cesurların işidir02 Nisan 2015 Perşembe 23:31
  • Hava döndü, gel saflara01 Nisan 2015 Çarşamba 20:06
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Anamurlunun Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0324 8164862