Haber Merkezi - 2014 yılı içerisinde ilçeye gelmeye başlayan Suriyeliler üzerine bir açıklama yapan Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe’nin ‘İlçemizde Suriyeli istemiyoruz, Devletin Açtığı Kamplara Yerleşsinler’ çıkışı ulusal basına da konu olmuş ve Başkan Türe tarafından halkın tepkisi ortaya konulmuştu.
14 Nisan 2016 tarihinde Anamur Kalınören Mahallesi Mezarlık Mevkii’nde yaklaşık 50 Suriyeli’nin 2’si minibüs ve 1’i pikap olmak üzere 3 araçla ilçeye yerleşmek üzere geldiği bilgisinin yayılması sonrası bölgeye akın eden halk göçmenlere tepki göstermiş, belediye görevlilerinin ve polis’in araya girmesiyle öfke gerginlik yaşanmadan yatıştırılmış, Suriyeliler’in Anamur dışına çıkmaları sağlanmıştı.
Son günlerde sokaklarda fark edilmeye başlayan Suriyeliler ile ilgili Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe çağrısını yineledi. Başkan Mehmet Türe ‘Biz savaş yaşayan bir toplumu öteleyecek değiliz, kaldı ki bu bizim inançlarımızla da terstir. Ancak Türkiye zaten sınırlarını açmışken, Suriyeliler için Devlet tarafından kamplar oluşturmuşken, yemesini, içmesini, her türlü ihtiyacını bu kamplarda karşılarken bununla yetinmeyip Devlet tarafından açılan kamplar yerine Türkiye’nin en gözde illerine ilçelerine yerleşmeyi fırsat saymak, kimse kusura bakmasın açıkgözlülüğün en alasıdır. Biz zaten illerimizde, ilçelerimizde kendi halkımızın sorunlarıyla başbaşayız. Burada belirtmekte fayda var, bakınız Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Kocamaz da açıkladı Mersin’in en büyük 2 sorunundan biri işsizliktir. Biz kendi vatandaşımızın işsizlik sorununa çözüm bulamamışken Suriyeli göçmenlerin kayıtdışı çalışmasına yada ucuz çalıştırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesini istiyorum. Bu açık bir uyarıdır.
Üstelik Mersin gibi, Anamur gibi yerler turizmle anılan, turizme yönelik yatırımlarıyla dikkat çeken kentlerdir. Bu gün görüyoruz ki Devletimizin çadırkentlerde, konteynırkentlerde verdiği her türlü imkanı terkedip buralara yerleşmeye çalışan Suriyeliler bazı sorunları da birlikte getirmektedir. Biz sokaklarda başıboş, ne yaptığı belirsiz dolaşan Suriyeliler görmek istemiyoruz. Anamur peçete satan, ışıklarda cam silen, dilenen, yok pahasına çalışıp başkalarının haklarını gasp eden, sokaklarda anlamsızca gruplar halinde dolaşan insanlara alışkın değildir. Anamur bir huzur kentidir. Gelen bu insanların ileride kentimiz için oluşturacağı sorunlar ortadadır.
Suriye’ye Ne zaman dönecekleri yada dönüp dönmeyecekleri bile muallaktır. Herkes kendi çevresinden sorumludur, bu insanlar ilçemizde ileride ahlaki, ekonomik ve asayiş sorunları oluşturacaktır. Bakınız 14 Nisan günü Kalınören Mahallemizde ilçemize yerleşmek üzere gelen yaklaşık 50 Suriyeli, vatandaşlarımızın yoğun tepkisi ile karşılaşmıştır. Ne mutlu ki toplumsal bir olay cereyan etmeden ilçeyi terk etmeleri sağlanmıştır.
Tüm bu sebeplerle geçmişte yaptığımız çağrıyı net bir şekilde tekrar ortaya koymak istiyorum. Suriye savaşı başladığında ilk yardıma koşan ilçelerden biriyiz, gıdadan yiyeceğe kadar birçok konuda bu insanlara el uzattık, ancak biz ilçemizde Suriyeli istemiyoruz. Bizim çocuklarımız Anamur’da istedikleri saatte sokağa çıkabilme özgürlüklerine devam edecekler. İlçemizdeki huzur ve sükûnet ortamını yok edecek hiçbir olaya fırsat vermeyeceğiz.
Suriyeliler’e ve onları Anamur’a taşıma gayreti içerisinde olanlara sesleniyoruz, Devlet’in kurduğu ve giderleri Türk Halkı tarafından karşılanan, her türlü imkana sahip kamplarda barınacaksınız. Aksi durumlar gerçekleşen şehirlerin yaşadığı sorunlar ortadadır. Bugün birçok ilimizde sırf bu sebeplerle insanlar tedirgin yaşamaktadır, ekonomik, ahlaki, huzur ve asayiş sorunları vardır. Bu ilçede biz yaşıyoruz, gelecekte de çocuklarımız yaşamaya devam edecek, bu ilçenin mevcut ortamını kimsenin bozmasına fırsat vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun Anamur bir göçmen şehri olmayacak.
Buradan Anamur halkına da sesleniyoruz; devletimiz Suriyeliler için gerekli özveriyi fazlasıyla göstermiştir, insaniyet adı altında acıyarak kucak açılan her göçmen Anamurumuz’un işsiz gençlerinin haklarını gasp, huzur ortamını bozacak altyapının oluşması ve çocuklarımızın geleceğini ipotek altına almaktır. Ucuz işçi çalıştırma mantığıyla hareket edenleri de uyarıyoruz, kendi insanımız açken, işsizken, yoksullukla mücadele ederken üç kuruş az ödeyerek, işçilikten kar etmek hedefinde olanların karşılarında olacağımız bilinmelidir" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.