“Eğriklerin inlerin arasında.
Hep yanımızda
Bugün Kadir yetmiş iki yaşında…”
N.Erkan.
Akineli Aziz’in oğlu Abdülkadir Bulut 21/Nisan/1943 yılında Anamur’un Akine koyün’de dünya geldi.
Sıcak yaz günlerinde çok zaman birlikte olurduk.
Her soluğunda Anamur’un Torosların rengi kokusu vardı.
Akdeniz’in esmer çocuğu hep birlikte Yaylalarda karakeçilerimizin sürülerimizin önleri mertek ve çalılarla çevrilmiş inlerden oluşturulan eğrikleri gördükçe her zaman Kadir hep yanımızda. Bu gün Kadir yetmiş iki yaşında!
Onu benzerlerinden ayrı kılan başlangıç, yerel görünümleri olan toplumcu kaygıları içeren ikinci yeni politikasıyla dile getirmesinde açığa çıkar.
Örneğin;
GEZİNİR DENİZSİZ BİR TAVŞAN
ÖYKÜSÜNDE BİR UZUN KARTALIN
HÜZNÜNE EKLENİR AYRILIĞI
BİTMEYEN ZAMANIN
Cemal Süreyya’nın “KASABALI LORCA” adını verdiği bakışı, düşüncesi, deyişleriyle sevgililer sultanı bir dost’tu Kadir. Onu yalnız vedalaştığımız günlerde anarak değil her toplumsal etkinlikte onun dizeleriyle ve onunla birlikte olduğum hissiyatından kopmadan yaşadığımız çok zamanlar var.
Arkadaşlık ilişkilerine tatlı bakışlarını katan insanı aniden masal dünyasıyla buluşturan efsanevi öykülerinin büyüsünde kalırdık çok zaman. Dizeleri ruhsal yapısı ve karakterine yansırdı.
HOŞUMA GİDER
ELİNDE ÇAY BARDAĞI
GÜNEYDE BİR KÖY EVİNİN
ÜSTÜ ÇİNKOLU BALKONUNDAN
VE YAĞMURLU HAVALARDA
DAĞLARA BAKAN BİRİSİNİN
DURUŞU (HOŞUM GİDER) VEYA AĞLAMAK GEÇER İÇİMDEN
UCU DENİZE ÇIKAN YOLLARDA
ELLERİM CEBİMDE CEKETİM İLİKLİ
O yeşil bakışların kucaklaştığı yeşil renkli tomurcuklarda sevgiler büyütürdü hep. Anamur ve Anamur özlemiyle yaşardı. Toprak damları fırdolayı nergis olan memleketine şu dizelerle seslenirdi.
YOLUM DÜŞÜNCE ANAMURA
HAVALAR YAĞAR ESERDE OLSA
ELİNİ KULAĞINA GÖTÜREREK
UZUN HAVA ÇEKEN
KÖYLÜLERİMİ DİNLERİM MUTLAKA.
Ah nerede o günler. Nerede o doğayla başa baş pullukla kara sabanla toprakla güreşerek gelişen renkli yaşam dilimleri.
BANA BİR GÖMLEK DİKEBİLİRMİSİN SEN
YILLARDIR BENİM SANA DUYDUĞUM
HASRETTEN.
Bu hasret bizim.